Cuma, Eylül 28, 2007

Fal

Falcilarin baktiklari bakladan, kahve fincanindan, sudan ya da elden ziyade vucut dili midir?

Durusunuza, para oderken cebinizden cikan paraya, yapmaya calistiginiz pazarliga, dikis izinize, suratinizdaki sivilceye filan bakiyorlardir belki. Bunlardan sıkıntılı olup olmadiginizi, maddi durumunuzu anlayip yorumluyorlardir. Zaten herkese yol vardir, 3-5 vakte kadar bir seyler olur. (Siz falcinin dediklerini hatirlarsaniz tabii.) Ameliyat, bi kirik cikik olmustur herkeste zamaninda. Ya da verdiginiz cevaplardan, tereddutlerinizden, gozlerinizi devirmenizden, heyecaninizdan okuyordur sizi. Ortaya bir sey atip sonra evirip ceviriyorlardir duruma gore.

Kolay degildir eminim, ama onlar anliyorlar herhalde ki inandirmayi basariyorlar insanlari.

Çarşamba, Eylül 26, 2007

ESC 59C

Bugun tanisma bulusmasi vardi. "Molecular Ecology and Evolution". Ne kadar karizmatik degil mi! Ve ben umutlu oldugum kadar mutlu, mutlu oldugumdan daha cok umutluyum.

Salı, Eylül 25, 2007

Tuvalet Kamerasi


Ne zamandir bilmiyorum en cok bunu seviyorum tuvalet kamerasi isimli unlu afisten. Hayir biliyorum, son dogumgunumdu, besiktas'taki unlem cafe'nin tuvaletinde bu afisi gordugumde anladim en cok bunu sevdigimi. O an en cok bu hitap etti, sonra da hep. Intihar mi edecek, birini mi vuracak karar veremiyorum ama bana intihar edecek gibi geliyor. Belki etmistir, ben de bu yaziyi kendisine hediye ediyorumdur farkinda olmadan. Gercek olup sevgimi bosa cikarmamasi dilegiyle.




Cuma, Eylül 07, 2007

Dagarciginiza Her Gun Iki Soz

Turk Dil Kurumu'nun kanimca cok ise yarayan ve gun gectikce daha da yarayacagini dusundugum uygulamasi. Her gun elektronik posta adresinize iki adet sozcuk ve tanimlari geliyor. Bunlarin biri zaten dilimizde olan kelimeler, digeri de yabanci dillerden hemen hemen olduklari gibi devsirilen kelimelere Turkce karsiliklar. Bu hizmetten yararlanmak icin bilgi_at_tdk.gov.tr adresine "Ben de Istiyorum" konu baslikli bir elektronik posta gondermeniz yeterli. Gerci benim basvuruma 5 ay sonra cevap verdiler ve kelimeleri gondermeye basladilar ama olsundur, ben seviyorum gonderdikleri kelimeleri.
Kabul ve Sur Ocakbasi

Bugun yuksek lisans kabulu icin mulakata girdim ve okulumda yuksek lisans programina kabul edildim. Belirsizlik biraz belirsizlesmeye basladi boylece. Onemli olan ne mulakat ne de kabul edilisim. Onemli olan gazetede gorup Ecemi goturmeyi planladigim ama gunun az onem arz eden olayi nedeniyle Ecemin beni goturdugu Sur Ocakbasi'ndaki ziyafetti.

Bu Sur Ocakbasi Fatih'te Itfaiye Caddesi'nde. Yani Fatih'teki belediye binasinin caprazinda bulunun Itfaiye Genel Mudurlugu'nun onunden gecen caddede. Taksim'den ya da Eminonu'nden Aksaray'a giden otobuslerden bisiklet carsisi olan altgecitte inerseniz, merdivenlerden yukari cikin, Itfaiye'nin onunden devam edin gorursunuz.

Bu ocakbasinin yaptigi her sey guzel. Ben cig koftesinin, sac tavasinin, ayraninin ve ozel sur tatlisinin ununu duymustum. Gitmisken bu saydiklarima ilaveten bir de Ozel Sur Kebabi (bulgur pilavi ustunde ve salatalarla ikram edilen tavuk, kusbasi ve Adana kebap) yedik. Her sey birbirinden lezzetliydi. Yemekten once mehir (dovmeli, nohutlu, soguk yogurt corbasi) ve salatalar geldi ve ziyafet basladi. Sur tatlisini yiyene kadar digerlerinin turlerinin en lezzetlileri arasinda oldugu anlasildi tabii.

Ama o Sur tatlisi yok mu o Sur tatlisi. Kunefe gibi ama kadayif yerine irmikten yapilan bir tatli ve kunefedeki peynir yerine de dondurma. Ustune muz dilimleri ve en uste de antep fistigi ve tarcinli susleme. Ultra, super, manyak otesi bir tadi ve hafifligi vardi. Bu kadar anlatmaya, artik giderseniz kesin tadina bakarsiniz zaten.

Ozlenesi, can cektiren bir mekanmis.